İÇİNDEKİ GÜCÜ HAREKETE GEÇİR. HADİ...

Beklentileriniz gerçekleşmiş gibi, ama gerçekten gerçekleşmiş gibi yaşayın.

Şükredin, şükrederken hayatta sahip olabileceğiniz herşeye sahip olmuşsunuz gibi yürekten olsun şükrünüz.

Elde etmek istedikleriniz herşey, size verilmiş gibi teşekkür edin, bu teşekkür öyle inanarak ve içten olsun ki tüm kalbiniz inansın önce, size istediğiniz herşeyin verildiğine.

Sahip olmak istediğiniz herşeye sahipsiniz artık,(şimdilik sadece beyninizde olsa bile) ama siz sakın "şimdilik sadece beynimde gerçekleşti" diye aklınızdan geçirmeyin... İnanın. Gerçekten, gerçekleşmiş gibi inanın. Yarın yüzünüze dikkatli bakan birileri sizde birşeylerin değiştiğini söyleyecektir. (Tecrübemle sabittir.Yakın çevrem son zamanlarda bendeki değişimin farkında, bendeki bu değişimin tek nedeni yine benim. Gelen geldi, giden gitti, gelen; verilen değere değmedi, değersizliğini sırtlanıp gitti. Ben yine burdayım, hem de daha bir mutlu ve güçlenmiş olarak.)

Bu ve buna benzer inançları alışkanlık haline getirin. Başaracağınıza değil, başardığınıza inanarak yaşayın.(Örn.Bekar bir delikanlısınız ve bir kızdan çok hoşlanıyorsunuz ama kızın sizinle aman aman ilgilendiği yok. Önce siz inanancaksınız o kızın ve hatta bütün kızların tek şansı olduğunuza. Ve o inançla gideceksiniz buluşmaya)

Ve...

Nihayet akşam oldu ve yatağa girdiniz. İstediğiniz gibi gelişmeyen olaylar üzerinde durmayın. Durmamayı beceremediniz mi? odanızın camını açın ve tüm olumsuzlukları dışarı üfleyin. Yine mi olmadı? (hiç sorun değil) elinize bir kağıt, kalem alın. Birazdan dışarı çıkacaksınız ve geri geldiğinizde sizi o odada neyin, nasıl beklemesini istiyorsanız onun resmini çizin ve o resmi yatağınıza yattığınızda görebileceğiniz bir yere asın. Odadan çıkmadan önce o resme "bekle beni az sonra geleceğim" deyin. Artık dışarı çıkıp hava alma zamanı. Kulaklığınızı takın, müzik dinleyerek yarım saat yürüyün.O yürüyüşler sırasında, sizi odanızda istediğiniz gibi bir hayatın beklediğini düşünün, göreceksiniz huzursuz çıktığınız kapıdan huzurla gireceksiniz.

Bir de.

Hatta en önemlisi...

Hayatta hiç bir şeyi ve kimseyi kendinizden çok sevmeyin.

Siz kendinizi seviyorsanız, kendinize saygınız var demektir. Kendine saygısı olanın karşısındakine de saygısı olur. Sonuçta sevgi ve saygıyla yoğurulmuşsa hamurunuz, ayağınıza dolanan çer çöp vazgeçirmesin sizi hayattan ve hayatın düzgün bir insana vereceği nimetlerden.

İçelim güzelleşelim demiş üstat.

Ben de "sevelim güzelleşelim" diyorum.

Noktayı, dün akşam "sözler bazen bir hazine" sitesinde okuduğum gerçek bir hazine olan şu cümleyle koymak istiyorum.

"Ben bu gönülde ne gemiler batırdım, kıçı kırık bir sandalın lafı bile olmaz"

Mutlu olun ve öyle kalın.

Semiha GÖKTUNA ANKARA-Eryaman 05 Mayıs 2010

posted under |
Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa

Hakkımda

Fotoğrafım
1968 Çanakkale doğumluyum.Halen Ankara'da yaşıyorum ama en büyük özlemim İzmir'e yerleşmek.Orda renk renk sardunyalar ve salıncakla tatlandırılmış kocaman balkonu olan bir evin beni beklediğine inanıyorum.Derin yaralar aldığım kazalarım oldu. Ama hayata dört elle sarılabilme yeteneğim sayesinde atlattım. Gülebiliyorum hala, birileri benimle gülebiliyor,acıkıyorum, susuyorum, uykum geliyor, özlüyorum, sessizce, umutla ve gülümseyerek daha iyi günlerin gelmesini bekliyorum, sevme yeteneğimi kaybetmedim henüz ve kaybetmeye de hiç niyetim yok, inanıyorum önce kendime sonra kendine inanan herkese. Bunlar az şey mi? Bence herşey, sizce de öyle değil mi?

İSTERİM HERŞEY GÖNLÜMÜZCE OLSUN, YA DA OLAN HERŞEYİ GÖNLÜMÜZ KABUL ETSİN.ÖNEM VERDİĞİMİZ HERKES UZANABİLECEĞİMİZ KADAR YAKINIMIZDA OLSUN, BU KADAR YAKINLIK İSTEMİYORLARSA BİZİMLE, UNUTABİLECEĞİMİZ KADAR UZAĞIMIZDA OLSUN. İSTERİM Kİ HAYATIMIZA GİREN HER ŞEY MİDEMİZE GİREN BİR KURU LOKMA KADAR DEĞERLİ OLSUN...

Bu Blogda Ara

Followers


Recent Comments